DOLAR 34,2788 0.06%
EURO 37,3683 -0.1%
ALTIN 2.911,29-0,19
BITCOIN 22426922,32%
Diyarbakır
24°

PARÇALI BULUTLU

12:55

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

TGS: Gazetecileri Koruyun

TGS: Gazetecileri Koruyun

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği Mart ayı Basın Hak İhlali Raporu’nu açıkladı. Gazetecileri Koruyun başlığıyla paylaşılan raporda gazeteciler mesleğini yaptıklarında can güvenliği riski ile karşı karşıya kalındığı belirtildi.

ABONE OL
3 Nisan 2024 10:23
TGS: Gazetecileri Koruyun
0

BEĞENDİM

ABONE OL

3 Nisan 2024 10:23


Kaynak: Ramazan SEYKAN

Raporda şu ifadelere yer verildi:

Genel Değerlendirme:

Gazetecileri koruyun…

Türkiye 31 Mart Yerel Seçimleri sonuçlarına kilitlenmişken, gazeteciler mesleğini yaptıklarında can güvenliği riski ile karşı karşıya kalıyor.

Bilindiği üzere AKP/MHP koalisyonu, birkaç gün önce tamamlanan seçimlerde ağır bir yenilgi aldı. İktidar kanadının da yaptığı değerlendirmeler ve toplumdaki genel kanı “gerekli dersi çıkarmak” olduğu halde maalesef gerekli dersin alınmadığı anlaşılıyor. Van’da hukuk darbesi sonucunda yerel iktidarın gasp edilerek el değiştirmesi bir anda siyasal atmosferi gerdi. Yaşanan kitlesel gösteri ve protestolarda güvenlik güçlerinin doğrudan gazetecileri hedef alan bir tutum içinde olduğuna dair haberler alıyoruz. Bu bakımdan, güvenlik güçlerine ve yetkililere sesleniyoruz: Gazetecileri koruyun, onlara saldırmaktan vazgeçin. Gazeteciler olayların sebebi olmadığı gibi, tarafı da değildir. Sadece halkın haber alma hakkı için orada bulunduklarını aklınızdan çıkarmayın. Haberin olduğu her yerde mutlaka gazeteci de vardır.

Gazetecilerin canına kast edildi

Gazetecilere saldırının bariz ve korkutucu bir örneği de Diyarbakır’da yaşandı. Seçim günü merkez Sur ilçesine bağlı Ağaçlıdere kırsal mahallesinde, muhtarlık tartışması nedeniyle iki aile arasındaki kavga büyüdü ve kısa süre içinde silahlı çatışmaya döndü. Çıkan çatışma sonucunda 12 kişi yaralandı. Yaralılardan biri kaldırıldığı hastanede tüm çabalara rağmen kurtarılamadı.

Buraya kadar olan kısmı vakıayi adiyyeden gibi görünse de gazetecileri bizzatihi ilgilendiren kısmı bundan sonra başladı. Diyarbakır’da görevli Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı ve İhlas Haber Ajansı ekipleri, olay mahalline gidip, söz konusu olaya dair haberler yapmak istedikleri sırada, kavgaya karışan birileri tarafından silahlı saldırıya maruz kaldı. Gazetecilerin ve orada bulunanların üzerine ateş açılması üzerine, insanlar can korkusuyla kaçışmaya başladı. Gazeteci meslektaşlarımız da canlarını kurtarmak için olay yerinden uzaklaştılar. Bu sırada saldırı devam etti ve Anadolu Ajansı ekibinin aracı da isabet aldı. Neyse ki meslektaşlarımız olaydan yara almadan kurtuldu.

Bu olay gösteriyor ki, iktidarın hukuksuzluğu, yasa ve anayasa tanımaz tutumu bir kültür olarak toplumun alt katmanlarına kadar nüfuz etmiş durumda. Öyle ki zorbalar, kendi adaletini sağlamak üzere insanları yaralayabiliyor, katledebiliyor. Bununla da yetinmeyip, kendi sansür dayatmasını gazetecilere silah sıkarak, onların canına kast ederek ikame etme yoluna gidebiliyor. Bu olay üzerine yetkililere buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Gazetecilerin can güvenliklerini sağlayın. Onlara saldıranların da adalet önünde hesap vermesini temin edin. Bu olayda saldırıya maruz kalan arkadaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.

Uygar dünyada işler başka…

Türkiye’de medya kuruluşları ve gazeteciler, can güvenlikleri için çabalayıp, iktidarın baskısıyla boğuşurken, uygar dünya basın özgürlüğü için yeni düzenlemeler için çalışıyor. Avrupa Parlamentosu (AP), 14 Mart tarihinde, AB ülkelerinde gazetecilerin ve medya organlarının siyasi ve ekonomik müdahalelere karşı korunmasını amaçlayan “Basın Özgürlüğü Yasası”nı kabul etti.

Söz konusu tasarı, 2022 Eylül ayında Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından sunulmuş, 2023 yılı sonunda AB liderleri zirvesinde de kabul edilmişti. Tasarı son olarak AP Genel Kurulu’nda 14 Mart tarihinde tartışıldı. Düzenleme 92’ye karşı 307 oyla kabul edildi. Oylamada 65 milletvekili çekimser oy kullandı.

Türkiye’de bizler mesleğimizi yapmayalım diye iktidar üzerimize üzerimize gelirken, AB’de kabul edilen düzenleme, gazeteciler için önemli güvenceler içeriyor. Yeni yasal düzenleme, gazetecileri korumayı, editoryal kararlara siyasi müdahaleye karşı mücadele etmeyi ve basın organlarının mülkiyeti konusunda şeffaflığı güçlendirmeyi, gazetecilerin haber kaynaklarının gizliliğinin korunmasını hedefliyor. Yasa ayrıca gazetecilerin teknik ayakizlerini süren Pegasus veya Predator gibi casus yazılımlar aracılığıyla gazetecilerin keyfi olarak izlenmesini de engellemeyi amaçlıyor. Yasanın yürürlüğe girebilmesi için ise AB üyesi 27 ülkenin ulusal meclisleri tarafından kabul edilmesi gerekiyor. AB ulusal meclislerinde de bu yasanın sorunsuz olarak kabul edilmesi bekleniyor.

Bizler gazeteciler olarak, Türkiye’nin önüne önemli bir çağdaşlaşma hedefi olarak koyduğu AB normları kapsamında, söz konusu düzenlemeyi içselleştirmesini, gazetecileri koruyan bir sistemin geliştirilmesini talep ediyoruz. Ancak, bunun bir temenniden ibaret olacağından da eminiz. Çünkü AKP/MHP Koalisyonunun, basın özgürlüğü gibi bir derdinin olmadığını da gayet iyi biliyoruz.

Seçimlerde kamu yayıncısı tam taraf oldu…

31 Mart seçimlerini geride bıraktık. İktidar seçimi almak için devlet olanaklarını seferber etti. Bu olanaklardan biri de halk adına yayın yapması gereken TRT idi. TRT’nin bu seçimdeki tarafgirliği ise daha önceki seçimleri de geride bıraktı. TRT kuruluş kanununa ve anayasaya aykırı bu tutumuyla, AKP/MHP iktidar blokunun antidemokratik uygulamalarına bir yenisini daha eklemiş oldu.

Binlerce gazeteciye engel…

Gelişmiş demokrasilerde iktidarlar basın özgürlüğü için gazetecilerden daha çok çaba sarf ederken, ülkemizde ise bizler Mart ayını da basın özgürlüğüne dair endişeler eşliğinde gözaltında, mahkeme koridorlarında, ifadelerde, sahada da engellemelerle geçirdik. Mart ayında gazetecilere yönelik en önemli engellemelerden birine ise bizzat Yüksek Seçim Kurulu (YSK) neden oldu. YSK, kanunda açık şekilde serbestlik tanındığı halde, oy sayımı sırasında gazetecilerin görüntü almasını engelledi. Binlerce gazetecinin görev yapmasına engel oldu.

Hak ihlallerine kümülatif bakış:

Bizzat başvurular ve açık kaynak taramaları sonucunda elde ettiğimiz, 2024 yılı Mart ayında yaşanan basın hak ihlallerinin sayısal dökümü ise şöyle:

Devam eden davada yargılananlar: 12

Hakkında yeni dava açılanlar: 3

Yargılamalarda hapis cezası alanlar: 3

Verilen hapis cezalarının toplamı: 2 yıl 1 ay 22 gün

Verilen hapis cezası onananlar: 1

Onanan hapis cezası toplamı: 2 yıl 4 ay

Verilen hapis cezası ertelenenler: 2

Ertelenen hapis cezası toplamı: 1 yıl 5 ay  27 gün

Haklarındaki dava beraatle sonuçlananlar: 1

Hakkındaki mahkeme kararına ilişkin gerekçeli kararı açıklananlar: 1

Hakkında yeni soruşturma açılanlar: 1

Silahlı saldırıya maruz kalanlar: 5

Darp ve fiziki saldırıya maruz kalanlar: 2

Görev yapması engellenenler: Binlerce gazeteci ve ayrıca 10

Erişim engeli getirilen internet sitesi: 1

Erişim engeli getirilen haber sayısı: 5

Erişim engeli getirilen sosyal medya hesabı: 16

Yaşanan hak ihlallerinin detayları:

3 Mart 2024

Amedspor maçını izlemek için basın tribününe girmek isteyen gazeteciler engellendi.

Olay: Amedspor maçını izlemeye giden gazeteciler, basın tribününe alınmadı. Birinci kontrol noktasından geçtikten sonra, üst kattaki basın tribününe çıktıklarında güvenlik engeli ile karşılaştılar.  Polis, isimleri TSYD akredite  listesine sonradan yazılan gazetecileri almayacağını belirterek, gazetecilerin stadı terk etmelerini istedi. En az 10 gazetecinin görev yapması engellendi.

4 Mart 2024

Silahla oy kullanan korucunun haberini yapan gazeteci Abdullah Kaya hakkında dava açıldı.

Olay: Ağrı’nın Diyadin ilçesinde 14 Mayıs 2023 seçimlerinde uzun namlulu silahıyla okulu girerek oy kullanmaya çalışan korucunun haberini yapan gazeteci Abdullah Kaya hakkında dava açıldı. Kaya, “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” iddiasıyla suçlandı. Diyadin Asliye Ceza Mahkemesi, savcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul etti.

4 Mart 2024

Yargıtay, Gazeteci Ali Barış Kurt hakkında verilen 2 yıl 4 aylık hapis cezasını onadı.

 

Olay: Sanal medya paylaşımları ve gazetecilik faaliyetleri nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan Ali Barış Kurt’un temyize gönderilen dosyası incelendi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından Kurt hakkında verilen 2 yıl 4 aylık hapis cezasını, temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar vererek onadı.

5 Mart 2024

Yeni Yaşam Gazetesi Muhabiri Hakkı Boltan’ın Cumhurbaşkanına hakaret davası devam etti.

Olay: Yeni Yaşam Gazetesi Muhabiri Hakkı Boltan hakkında, yaptığı bir basın açıklamasındaki beyanlarında “cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine hakaret” ettiği iddiasıyla hakkında Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Söz konusu davanın 4. duruşması görüldü. Mahkeme, esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için dava dosyasının savcıya gönderilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

7 Mart 2024

AKP’li Hilal Belde Belediye Başkanı Cevher Benek hakkındaki dolandırıcılık iddiası haberinin paylaşıldığı 16 sanal medya hesabına erişim engeli getirildi.

Olay: Şırnak Uludere ilçesine bağlı Hilal beldesinde 2009’dan bu yana belediye başkanlığı yapan AKP’li Cevher Benek’in birçok kişiyi dolandırdığı iddiasına dair Mezopotamya Ajansı (MA), 4 Mart günü bir haber yayımladı. Benek’in avukatları, söz konusu haberlerin paylaşıldığı sanal medya bağlantılarına erişim engeli getirilmesi talebiyle Uludere Sulh Ceza Hakimliğine başvurdu. Başvuruyu hızlıca değerlendiren hakimlik, Benek’in itiraz dilekçesinde belirtilen URL adreslerinde mevcut paylaşımların incelenmesinde, itiraz edenin kişilik haklarını zedelediğinin, maddi ve manevi olarak kendisine zarar verdiğinin anlaşıldığını ileri sürerek,  X ve Instagram’da haberlerin paylaşıldığı 16 adrese erişim engeli getirilmesine karar verdi.

 

8 Mart 2024

Ari Prodüksiyon sahibi Berivan Karatorak ve kameraman Servet Yiğen hakkında örgüt üyesi olmak iddiasıyla dava açıldı.

Olay: 16 Haziran 2022 tarihinde gazetecilere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, 18’i gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 16 gazeteci örgüt üyesi oldukları iddiasıyla tutuklandı. Gazeteciler bir yıl kadar tutuklu kaldıktan sonra, yargılandıklarımahkemenin ilk duruşmasında tahliye edildi. Bu arada savcılık Ari Prodüksiyon sahibi Berivan Karatorak ve kameraman Servet Yiğen hakkında soruşturma başlattı. Ardından da iddianame hazırlandı. Karatorak ve Yiğen hakkında “örgüt üyesi olma” iddiasıyla hazırlanan iddianame, Diyarbakır 4. ACM’ye gönderildi. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesiyle birlikte dosyada yargılanan gazeteci sayısı 20’ye yükseldi.

11 Mart 2024

Gazeteci Sedat Yılmaz hakkında açılan örgüt yöneticiliği ve örgüt üyeliği davasının beraat kararının gerekçesi açıklandı.

Olay: Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Sedat Yılmaz’ın gizli ve açık tanık ifadelerine dayanılarak, “örgüt kurmak ve yönetmek” ile “örgüt üyesi olmaktan” yargılandığı davadan beraat etmesinin gerekçeli kararı açıklandı. Yılmaz, gizli tanık “Ulaş” ve “K8Ç4B3L1T5İ” nin ifadeleri doğrultusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada 29 Nisan 2023’te gözaltına alındı. Ankara mahkemesinin görevsizlik kararı vererek, Diyarbakır’a göndermesi üzerine hakkındaki iddianame, Diyarbakır 4. ACM’de kabul edildi ve dava açıldı. Yılmaz, 7 ay 15 gün tutuklu kaldıktan sonra 14 Aralık’ta hakim karşısında çıktı. İlk duruşmada tahliye edilen Yılmaz, 29 Şubat’ta görülen ikinci duruşmada ise beraat etti. Mahkeme beraat kararının gerekçesini açıkladı. Mahkeme gerekçeli kararında, her ne kadar Yılmaz hakkında “örgüt kurmak ve yönetmek” ile “örgüt üyesi olmaktan” dava açılmışsa da tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde tanıkların aşamalarda verdiği beyanlarını doğrular başkaca delilin bulunamadığı belirtildi. Tanık beyanlarının Yılmaz’ın örgüt üyesi olduğunu kesin şekilde ortaya koymaya yeterli olmadığı, yapılan araştırmada Yılmaz’ın isminin geçtiği başkaca tanık beyanı ve bilginin tespit edilemediği kaydedildi. Yılmaz’ın yurt dışı giriş çıkışlarının sabit olduğu ancak, sanığın gazetecilik mesleği kapsamında giriş çıkış yaptığına dair savunmasının aksini kanıtlayan yeterli delilin bulunmadığı ifadelerine yer verildi. Gerekçeli kararda, Yılmaz’ın banka hesaplarına ilişkin MASAK raporunda belirtilen hareketliliğin Yılmaz aleyhine örgüt üyeliği, yöneticiliği kapsamında değerlendirilebilecek bir veri olmadığı da vurgulandı. Kararda, Yılmaz’ın savunmalarının aksini kanıtlar delilin bulunmadığı ve “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği sanığın suçu işlediğini kabule elverişli soyut iddia dışında her türlü şüpheden uzak cezalandırmaya yeterli, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatına karar verildiği kaydedildi.

12 Mart 2024

Mezopotamya Ajansı Editörlerinden Gazeteci Abdurrahman Gök, üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Gök’ün yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması yönündeki talebi reddedildi.

Olay: Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök’ün açık tanık Ümit Akbıyık’ın beyanları nedeniyle “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 5. ACM’de görüldü.  225 gün tutuklu kaldıktan sonra 5 Aralık 2023’te görülen ilk duruşmada tahliye edilen Gök, duruşmada hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerini ikinci bir ceza olarak gördüğünü belirtip, yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. İddia makamı ise, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve Gök hakkındaki yurt dışı çıkış yasağı adli tedbir kontrolünün kaldırılması talebinin reddi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme, gizli tanık beyanına karşı savunma yapmak üzere, yurt dışı çıkış yasağı adli kontrolünün kaldırılması talebini reddederek, duruşmayı erteledi.

12 Mart 2024

Mezopotamya Ajansı’nın internet sitesine erişim engeli getirildi.

Olay: Kürtçe, Türkçe ve İngilizce dillerinde yayımlar yapan Mezopotamya Ajansı’nın resmi internet sitesi http://mezopotamyaajansi35.com, “milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle Erzurum 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 12 Mart tarihli kararıyla erişime engellendi. Aynı alan adı daha önce de Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 21 Mayıs 2021 tarihli kararıyla aynı gerekçeyle erişime engellenmişti.

12 Mart 2024

Tunceli’de istismar davasını izleyen gazeteci, sanık yakınlarının saldırısına maruz kaldı.

Olay: Tunceli’nin Hozat ilçesinde, 9 ve 7 yaşlarındaki iki çocuğa istismarda bulunmakla suçlanan şahsın yargılandığı dava, Tunceli Adliyesi 2. ACM’de görüldü. Duruşmayı takip eden gazeteci Duygu Kıt, mahkeme çıkışında sanık ve yakınları tarafından saldırıya uğradı. Adliye önünde bulunan avukatlar ve güvenlik görevlileri saldırıya engel oldu. Kıt, konuyla ilgili emniyette kasten yaralamaya teşebbüs iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

14 Mart 2024

Gazeteci Haydar Ergül’ün “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı, “KCK Akademi” ismiyle bilinen dava,  İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Olay: Gazeteci Haydar Ergül, Jineolojî Dergisi çalışanı Şeyma Kantarcı ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi 15 kişinin “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın 22’nci duruşması İstanbul 22. ACM’de görüldü. “KCK Akademi” davası olarak bilinen davada, Savcı, mütalaasında ceza talebini yineledi. Duruşma ertelendi.

18 Mart 2024

Ortadan kaybolan ve katledildiği düşünülen gazeteci Nazım Babaoğlu hakkında, 17 yıl sonra soruşturma örgüt üyesi olduğu iddiasıyla açıldığı ortaya çıktı.

Olay: Şanlıurfa’da görev yapan Özgür Gündem Muhabiri Nazım Babaoğlu, 12 Mart 1994 tarihinde, kendisine gelen “acil haber var” telefonu ile gittiği Siverek ilçesinden bir daha geri dönmedi. Kendisinden haber alınamayan Babaoğlu’nun öldürüldüğü düşünülse de cenazesine de ulaşılamadı. Babaoğlu ailesinin yıllar süren hukuk mücadelesinden sonuç çıkmadı. O dönem kardeşi kayıp olan bir başka yurttaş, kardeşini ararken Nazım Babaoğlu’nu Sedat Bucak’ın evinde gördüğünü Babaoğlu ailesine anlattı. Aile, tanıklık eden kayıp yakınının beyanlarını ve buldukları bütün delilleri, dönemin Diyarbakır Özel Yetkili Savcısı Ahmet Karacan’a teslim etti. Kayıtlara geçen bu beyanlar ve delillerle birlikte ardından Şanlıurfa Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık, soruşturmanın kovuşturmaya dönüştürülmesini “delil yetersizliği” gerekçesi ile reddetti. Aile, 10 yıllık soruşturma sürecinin ardından verilen kararı Danıştay’a taşıdı, ancak dosya burada da yıllarca bekledi. Aile, 2018 yılında Danıştay’ın da kararının da olumsuz olması üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. 5 yıl sonra 30 Mart 2023’te karar veren AYM, Babaoğlu ailesinin “yaşam hakkı ihlali” kapsamında yaptıkları başvuruyu, soruşturmanın devam etmesi ve başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez buldu. Ayrıca, hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın da dayanaktan yoksun olduğunu savunan AYM, bu talebin kabul edilemez olduğu kararını verdi. Babaoğlu ailesinin makul sürede yargılamanın ihlal edildiği talebini de değerlendiren mahkeme, bu talebi kabul edilebilir olarak değerlendirerek, Babaoğlu ailesine yargılama giderleri için 12 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. AYM kararından sonra aile, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Dosya burada henüz sonuçlandırılmadı.

Bu sırada Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, Babaoğlu hakkındaki kayıp dosyasının esas numarasını 2015 yılında değiştirdi ve gazeteciyi dosyaya “maktul” olarak işledi. Ancak aynı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Nazım Babaoğlu hakkında 2021’de “örgüt üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Dosya hakkında alınan kısıtlılık kararı nedeniyle avukatlar ve aile, dosyanın ayrıntılarına ilişkin bilgi alamıyor.

18 Mart 2024

Gazeteci Bilal Güldem, babasının tedavisi için bulunduğu hastanede, AKP’li gençlik kolları üyelerinin saldırı girişimine maruz kaldı.

Olay: Batman Devlet Hastanesi’nde tedavi gören babasının refakatçiliğini yapan Gazeteci Bilal Güldem, akşam saatinde hastanede iftar yemeği dağıtan AKP Batman Gençlik Kolları’nın yemeğini almadı. Bunun üzerine AKP’liler kendisine saldırı girişiminde bulundu. Hastane personellerinin araya girmesiyle olay yatıştırılmaya çalışıldı. AKP’liler ikinci kez saldırı girişiminde bulununca bu kez hastane güvenliğinin araya girmesiyle AKP’liler hastaneden çıkartıldı.

19 Mart 2024

Gazeteci İsmail Eskin hakkında, sokağa çıkma yasakları dönemindeki ağır saldırıları eleştirdiği için kendisine “örgüt propagandası yapmak” gerekçesiyle verilen 3 yıl 15 gün hapis cezası bozuldu.

Olay: 2015 yılında hendek barikat olayları sırasında askeri operasyonların neden olduğu yıkımı eleştiren gazeteci İsmail Eskin hakkında, 8 sosyal medya paylaşımı nedeniyle  Diyarbakır 4. ACM’de dava açıldı. Mahkeme, 2017’de “basın yoluyla zincirleme örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla Eskin’e 3 yıl 15 gün hapis cezası verdi. Karar, aynı yıl içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nce onandı. Karar, Eskin’in avukatı Resul Temur tarafından Yargıtay’a taşındı ve burada bozuldu. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Eskin’e verilen hapis cezası kararını hukuka aykırı buldu. Yargıtay, bozma kararında “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. Görüldüğü gibi, safahatta yapılan her değişikliğin ifade ve basın özgürlüğü lehine geliştiği çok açıktır” ifadelerine yer verdi. Yargıtay kararında, Eskin’in yaptığı 8 paylaşımdan hangilerinin örgüt propagandası yapma suçunun hükmüne esas alındığını hangilerinin ise hükme esas alınmadığının denetime olanak verecek biçimde tarihleri gösterilip, ne şekilde mahkûmiyete esas alındığının belirtilmediği vurgulandı. Kararda ayrıca Eskin’in hangi paylaşımından dolayı ceza verildiğinin açıklanmaması nedeniyle verilen hapis cezası kararını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6’ncı maddesinde düzenlenen “Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu bulunamaz” hükmüne aykırı buldu. Eskin’e verilen cezanın hangi paylaşımdan verildiğinin gerekçesinin açıkça yazılmaması nedeniyle kararı Anayasa’nın 141’inci maddesinin 2’nci fıkrasındaki “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” ile gerekçeli kararın yazılmasını düzenleyen 5271 sayılı Kanunun 34’üncü ve 230’uncu maddelerindeki düzenlemeye aykırı buldu. Yargıtay, verilen hapis cezası kararını, basın ve ifade özgürlüğü lehine değerlendirilmesini isteyerek, kararı AİHS’in 6’ncı, Anayasa’nın 141’inci, 5271 sayılı Kanunun 34’üncü ve 230’uncu maddelerine aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz hüküm kurulmasını hukuka aykırı bularak, oy birliğiyle verilen kararın bozulmasına hükmetti.

21 Mart 2024

Kapatılan DİHA Muhabiri Şerife Oruç’un “örgüt üyeliği” davası görüldü.

Olay: KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı Muhabiri Şerife Oruç hakkında, örgüt üyesi olduğu iddiasıyla açılan davaya, iddiasıyla yargılandığı davanın 27. duruşması Batman 2. ACM’de devam edildi. Davanın 27. oturumunda Mahkeme, Oruç hakkında Diyarbakır’da açılan soruşturmanın akıbetinin sorulmasına, hakkında çıkarılan yakalama emrinin devamı ile infazının beklenilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

22 Mart 2024

Kadınların, Şırnak’ta yapmak istediği Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü açıklamasını takip ettiği sırada darp edilerek gözaltına alınan gazeteci Zeynep Durgut hakkında “Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” ettikleri iddiasıyla açılan davanın görülmesine Şırnak Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Olay: Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Zeynep Durgut hakkında “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldı. Şırnak’ta Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde, valiliğin “eylem yasağı” kararını gerekçe gösteren polisin, toplanan gruba müdahale ettiği sırada, fotoğraf makineleri ve tripotları kırılan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Zeynep Durgut ve Ömer Akın ile JINNEWS muhabiri Rozerin Gültekin de gözaltına alınmıştı. Olay sonrasında incelemelerini tamamlayan savcılık, gazeteci Zeynep Durgut’un da bulunduğu bir grup hakkında iddianame hazırladı. İddianamede Durgut ve diğer kadınların, “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” suçunu işledikleri belirtildi. Duruşma günü olarak 22 Mart 2024 tarihi saptandı. Kadınların eyleminde gözaltına alınan gazeteciler Ömer Akın ve Rozerin Gültekin hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Bu duruşmada Mahkeme, ifadesi alınmayan beş sanığın ifadelerinin alınmasına karar vererek, davayı erteledi.

28 Mart 2024

Gazeteci Uğur Koç’a, hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla açılan davada 11 ay 20 gün hapis cezası verildi.

Olay: BirGün gazetesinde yayımlanan bir haber fotoğrafının fonunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafı olduğu gerekçesiyle gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur  Koç hakkında açılan “cumhurbaşkanına hakaret” davasının beşinci celsesi, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, gazeteci Uğur Koç’un 11 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Ceza ertelendi.

28 Mart 2024

Gazeteci Gökay Berkcan, hakaret davasında beraat etti.

Olay: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın şikayeti üzerine BirGün gazetesi editörü Gökay Başcan’a, “hakaret” iddiasıyla açılan davanın ikinci oturumunda mahkeme karar verdi. İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ararını açıklayan hakim, suçun unsurlarının oluşmadığını gerekçe göstererek gazeteci Gökay Başcan’ın beraatine karar verdi.

28 Mart 2024

ETHA editörü Gazeteci Pınar Gayıp ve ajansın tüzel kişilik ortağı Mehmet Acettin, toplam 13 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Olay: Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Pınar Gayıp ile ajansın tüzel kişilik ortaklarından Mehmet Acettin hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılamak” suçlamasıyla açılan davaya devam edildi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki 4. oturumda hakim kararını açıkladı. Mahkeme, Pınar Gayıp’ı 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırdı. Gayıp’ın yeniden suç işlemeyeciği yönünden olumlu kanaat geliştiren mahkeme, cezayı erteledi ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına hükmetti. Hakim ayrıca Mehmet Acettin’e de 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Birden fazla kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesiyle Acettin’e verilen ceza ertelenmedi.

28 Mart 2024

5 internet sitesine erişim engeli kararı alındı.

Olay:  AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı ve adayı Muhammet Mustafa Gültak’ın Türk bayrağına bastığı anlara ilişkin videoların kaldırılması için yaptığı başvuru 24 saat geçmeden jet hızıyla karara bağlandı. Videolara erişim engelli getirilmesi talebiyle Gültak’ın yaptığı başvuru Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edildi. Hakimlik, söz konusu videolara erişim engeli getirilmesine karar verdi. Hakimlik, 28 Mart’ta dolaşıma giren videolar için aynı gün verdiği kararında, Gültak’ın “itibarını zedelediği” gerekçesiyle söz konusu videoları haberleştiren 5 internet haber sitesi paylaşımı hakkında erişim engeli getirilmesine karar verdi.

29 Mart 2024

Gazeteciler İnan Kızılkaya ile İhsan Çaralan hakkında açılan hakaret davasına devam edildi.

Olay: Özgür Gündem gazetesinde yayımlanan bir haber gerekçesiyle gazeteciler İnan Kızılkaya ve İhsan Çaralan hakkında, “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla açılan davanın 2. oturumu, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Esas hakkındaki görüşünü sunan savcı, gazetecilerin hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, savcının mütalaasına karşı savunma yapılması için sanık avukatlarının istediği süre talebini kabul ederek, duruşmayı erteledi.

31 Mart 2024

Türkiye’nin merakla beklediği 31 Mart Yerel Seçimleri hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) saat 17:34’de açıkladığı bir kararla oy sayımı sırasında gazetecilerin görüntü almasını yasakladı.

Olay: Türkiye genelinde, 31 Mart Yerel Seçimleri’de oy verme işlemlerinin tamamlanmasının ardından, oy sayım işlemlerine başlandı. Ancak YSK, 298 sayılı Seçim Kanunu’na göre gazetecilerin haber amacıyla sandık başı işlemleri sırasında görüntü alması önüne bir engel bulunmamasına rağmen, aldığı şaşkınlık yaratan bir kararla, gazetecilerin oy sayımı sırasında görüntü almasını yasakladı. Bazı seçim bölgelerinde oy sayım sırasında görüntü çeken gazeteciler, karar üzerine polis tarafından sandıkların bulunduğu alanlardan çıkarıldı. YSK kararı nedeniyle binlerce gazetecinin sandık başındaki sayımlara ilişkin görevlerini yapması engellenmiş oldu.

31 Mart 2024

Muş’ta AKP’lilerin toplu oy kullandığı Güzeltepe Ortaokulu’nda tutanak tutmak isteyen gazeteciler, AKP’li aday Feyat Asya tarafından tehdit edildi ve fiziki şiddete uğradı.

Olay: Muş merkezde AKP’lilerin toplu oy kullanımı ile hile ve usulsüzlük yaptığı ortaya çıkınca, olayı çekmek isteyen gözeteciler, AKP adayı Feyat Asya’nın hem fiziki hem de sözlü şiddetine maruz kaldı.

31 Mart 2024

Diyarbakır Sur ilçesinde gazeteciler silahlı saldırıya uğradı. Saldırıdan kaçarak kurtulan gazetecilerin aracı kurşunlandı.

Olay: Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Ağaçlıdere kırsal mahallesinde muhtarlık seçimleri nedeniyle iki aile arasında silahlı kavga çıktı. Kavga sırasında 12 kişi yaralandı. Yaralılardan biri kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayın duyulması üzerine anılan kırsal mahalleye giden Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı ve İhlas Haber Ajansı ekipleri de silahlı saldırıya uğradı. Gazeteciler saldırı sonrası bölgeden uzaklaşmaya çalıştıkları sırada Anadolu Ajansı’nın aracına kurşun isabet etti. Olayda yaralanan gazeteci olmadı.

 

 

pasurunsesi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.