Sürdürülebilir bir çevre için bilinçli olmak şart!

0

Yaz mevsimi beraberinde yüksek sıcaklık değerlerini de kendisi ile getirdi. Bu yüksek sıcaklık değerleri bizleri evlerimizden çıkıp serin yerlere gitmemizi sağlıyor. Sevdiklerimiz, ailemiz ve arkadaşlarımız ile birlikte daha serin yerlere gidip günün sıcaklığını ve stresini buralarda atmaya başladık. Peki gittiğimiz yerleri gördüğümüz şekliyle mi bırakıyoruz ? Doğanın bize sunduğu nezih ortamları temiz bırakıyor muyuz ? Bu soruları cevaplamamız gerekiyor. Nitekim gelecek nesillere de yaşadığımız bu güzelliklerin yaşanması için sürdürülebilir bir ekosistem bırakmamız gerekiyor. Doğaya zarar vermek yerine onun kendini yenilemesine ve gelişmesine katkı sağlamamız lazım. Piknik yaptığımız ortamda atık kutusu veya atık poşetleri oluşturup atıklarımızı buralara yerleştirmemiz gerekir. Ardından piknik alanından ayrıldığımız da ise bu atıkları kendimiz ile birlikte getirip uygun görülen atık tehsislerine veya belediyeler tarafından bırakılan çöp kovalarına bırakmamız gerekiyor. Böylelikle bizim gün içinde yaşadığımız yaşam alanımız bizden sonra giden kişiler içinde yaşam alanı olacaktır.

Çevremizi korumak bizden başlar. Çevremize karşı duyarlı olmak bizim için bir karakter özelliği taşımalıdır. İlkbahar mevsimi ile birlikte yeşeren otlar yaz mevsimi ile birlikte kurumaya başlar. Ve yanma durumu için pek müsait olur. Sırf bu yüzdendir ki bilinçli olmamız gerekir. Şöyle düşünelim mangal yaptık ve afiyetle besinlerimizi tükettik. Ardından yanan kömürlere dokunmadık sonra ne olabilir ? Rüzgarın estiğini düşünsenize? Bu büyük facilara neden olabilir. Kuruyan otlar yanabilir. O yüzden mangal ile işimiz bittikten sonra uygun tekniklerle kömürü söndürmemiz gerekmektedir. Yine aynı şekilde araç içinde içtiğimiz sigara birçok kişinin emeğine zarar verebilir. Yani demem o ki izmaritlerin bilinçsiz bir şekilde dışarıya atılması kuru otların yanmasına ardından arazide var olan bitkilere, ağaçlara, mahsullere zarar verebilir. Ki bu arazide yaşanan olay ardışık olarak çevre arazilere de sebeb olabilir. O yüzden kullanılan sigaralar çevreye gelişigüzel atılmamalı.

Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde Mardin ve Diyarbakır illerimiz arasında yaşanan acı olay yüreğimizi yaktı. Birçok emek neticesini almadan yandı. Oysa ne umutlarla toprağa tohumlar atılmıştı. Şimdi ise koca bir anız yangını izleri kaldı. Emekler de bir yana dursun birçok vatandaş hayatını kaybetti. Bu yürek burkan acı bize bir kez daha çevreye karşı sorumluluklarımız olduğunu gösterdi.
Toplum olarak ekili dikili arazilere nasıl ki petrol ofislerinde ateşle yaklaşılmaması gerektiği bilgisi, bilinci varsa işte bu tür arazilere de ateşle yaklaşılmaması gerektiği bilinci hepimizde olmalı.