0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İsmi dillerde farklı telaffuz edilsede gönüllerde aynı coşku ve heyecanı yaşatıyordu Ramazan Hoca. Hayatın her kesiminden insanlar onunla tanışma fırsatı buldu. Lüks içinde bir yaşantı ile değildi bu tanışma. Tarihin derinliklerinden çağdaşlaşan dünya da hala mimari olarak devamlılığını sürdüren Diyarbakır’ın sembol mekanı olan Diyarbakır Ulu Camii önünde kimi zaman bir tespih veya simit satarken rast geldiler. Bu gelişigüzel tanışma fırsatları sayesinde oluşan konuşmalar ilerledikçe Filozof Ramazan’ın sohbetine doyum olmazdı. Dinleyen bir kez daha dinlemek, sohbet etmek isteyen bir kez daha sohbet etmek isterdi. Çünkü her bir cümlesi insanı farklı bir yere, farklı bir düşünceye, farklı bir mekana sürüklüyordu.

Tarafların tartışma konusu oldu çoğu zaman. Kimi akıl sağlığından şüphe etti kimi ise bunca bilgi varlığına şükran duydu.

Kendisinin geride bıraktığı çok güzel ve özel sözleri oldu. Bunlardan birkaçı ” Nehir gibidir insan, sessizce akıp gider bilinmez.” “Bütün dünya senin olsun iman benim olsun!”

Genelde din üzerinden konuşur ve bunu maddi gelir karşısında yapmazdı. Duyduğu, bildiği, öğrendiğini karşısında onunla diyalogda olan kişilerle paylaşırdı. Ayetleri iyi bilir ve yaşantıya uygun ayetleri dile getirirdi.

Bilgi birikimi onun hakkında yapılan eleştirileri de beraberinde getiriyordu. Bir taraf bu kadar bilgili olmasının doğru olmadığını olsa olsa akıl sağlığının yerinde olmadığına işaret ettiğini gösterirken, diğer yandan ise Ramazan Hocanın anlattıklarından ders çıkarıp yaşantısının bir kısmına yerleştirme çabası hakimdi.

Söylemleri ile birçok sosyal medya platformu üzerinden kazançlar elde edebilecekken bunu gerçekleştirmedi. Çünkü derdi bu değildi. Derdi ebediyatıydı.

Peki birçok insanın gönlünde taht kuran Filozof Ramazan’, Ramazan Hoca, Ramazan PİŞKİN siz ne derseniz diyin ama oğlunun cenaze töreninde gözleri yaşlı babanın dilinden dökülen sözlerle ifade etmek isterim. “Oğlum çok iyiydi ” dediği Ramazan hocaya ne oldu ?

Diyarbakır’da Ulu Camii de yabancı turistlere ve yerli halka İslam dinini anlatan geçmişte ‘Deli’ şimdilerde ise ‘Ramazan Hoca’ ve ‘Filozof Ramazan’ olarak anılan Ramazan Pişkin’in ölüm haberi alındı. Ardından haberi alan  kişiler konuyla ilgili araştırmalara başladı. Ramazan Pişkin’in, İstanbul Fatih’te bulunan kendisine ait çay ocağında ölü bulunduğu ortaya çıktı. Küçük yaşlardan itibaren araştırıp öğrendiği bilgileri Ulu Cami’de vatandaşlara anlatmaya başlayan ve ‘Filozof Ramazan’ lakabını alan Pişkin’in ölümü ile ilgili savcılık soruşturma başlattı. Yapılan incelemeler ve takipler sayesinde katil zanlıları yakalandı.

Bugün ise yüzlerce sevenleri onu son yolculuğuna uğurladı. Yürek burkan ve akıllarda, gönüllerde yer edinen Ramazan Hoca derin bir iz bıraktı.  Mekanın cennet olsun. ” Nehir gibidir insan sessizce akıp gider bilinmez “