0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

13 Haziran 2025 tarihinde İran’a saldıran hahamların sinagoglarda ortaya çıkardığı soykırımcı Netanyahu, ağzındaki salyaları Ortadoğu’ya ve özellikle İran’a akıtmak istiyor. Ortadoğu’daki enerji kaynaklarına ve bölgeye tamamen hükmetmek isteyen, tasması ABD’nin elinde olan bu katliamcı; Gazze’de binlerce kadın ve çocuğu katleden, Lübnan ve Yemen’de sivil halka yönelik saldırılar gerçekleştiren Netanyahu’dur. Şimdi de ABD’nin desteğiyle İran’ın nükleer tesislerine saldırarak, nükleer sızıntı yoluyla İran halkını zehirlemek ve yok etmek istemektedir.

13 Haziran’da askeri kademeyi hedef alan Netanyahu, enerji altyapısını bombalayarak İran ekonomisine darbe vurmak istemektedir. Üçüncü hedefi ise doğrudan nükleer santrallerdir. Kendisi nükleer silahlara sahip olan lanetli İsrail terör devleti, buna rağmen İran’ın nükleer kapasiteye sahip olmasını istememektedir.

İran’ın nükleer santrallerinin yerin 21 metre altında bulunması nedeniyle, Netanyahu’nun teknolojisi bu hedefleri vurmaya yeterli olmadığında ABD’den yardım talep etmektedir. Özellikle 13.600 kg ağırlığında, 6 metre uzunluğunda ve sığınak delici özelliğe sahip penetrator bombalarının ABD Hava Kuvvetleri tarafından kullanılması istenmektedir. Bu bombalar, B-2 Spirit gibi büyük bombardıman uçakları tarafından taşınabilir ve derin yer altı sığınaklarında ya da iyi korunan tesislerdeki kitlesel imha silahlarını yok etmek için tasarlanmıştır.

İran’a yıllarca uygulanan ekonomik ambargo nedeniyle, savaş uçaklarının bakımları aksatılmış ve teknolojik yenilemeler yapılamamıştır. Bu zayıflığı fırsat bilen katliamcı ABD, İsrail’e verdiği F-35 (6. nesil) savaş uçaklarıyla İran’ın önemli hedeflerini vurmaktadır.

Ancak İran, ilk günkü şoku üzerinden atmış görünmektedir. Tel Aviv, Doğu Kudüs ve Hayfa’ya yönelik füze ve SİHA saldırıları başlatılmıştır. Bugüne kadar 400’ün üzerinde balistik füze lanetli İsrail’e fırlatılmış, birçok füze Demir Kubbe savunmasını delip hedefine ulaşmıştır. İran tarafından imha edilen İsrail hedeflerine rağmen, büyük şeytan ABD, İsrail’e verdiği desteğin ötesine geçerek doğrudan İran’a saldırı hazırlığı yapmaktadır. İngiltere’nin savaş jetlerini Ortadoğu’daki üslerde hazır tutması, Avrupa’nın da lanetli İsrail’e destek verdiğini göstermektedir. Bu gelişmeler, Netanyahu’nun nükleer üretimi bahane ederek bir din savaşına doğru ilerlediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Pakistan’ın, “İran’ın yanındayız” açıklamasına karşılık, Netanyahu’nun “Sırada Pakistan var” demesi ve nükleer silahlarınızı tehdit olarak görüyoruz şeklindeki açıklaması, İslam ülkelerine açık bir tehdittir. Tüm İslam ülkeleri bilmelidir ki; Ortadoğu’daki hâkimiyet için, petrol ve enerji kaynaklarına sahip olabilmek adına, Ortadoğu’nun Müslüman halkına düşmanca bir yaklaşım söz konusudur. Soykırımcı Netanyahu’nun hedefinde tüm İslam ülkeleri, Türkiye dahil olmak üzere, bulunmaktadır. İslam ülkeleri birleşmeli ve bu lanetli terör devletine karşı yekvücut olarak durmalıdır. ABD, İngiltere, Fransa ve Avrupa’nın İsrail’in yanında yer aldığı aşikârdır.

Ortadoğu’daki diktatör Arap liderleri bilmelidir ki, artık petrole pay verseniz de, Boeing 747-8 uçakları hediye etseniz de, Trump’a şirin görünmek için halayla karşılama yapsanız da, bir trilyon dolar rüşvet verseniz de, ABD’nin başındaki agresif ve dengesiz lider size dost olmayacaktır. Ortadoğu halkına yapılan bu soykırımı ve zulmü reva görmeyiniz. Sonunuz Saddam ve Kaddafi gibi olmadan, onurlu bir duruş sergileyerek İran’ın yanında yer alınız. Şerefli olunuz.