İllerin gelişmesi için sanayi, gıda üretim ve tekstil tesisleri önemli olmaktadır. Çünkü bir il iç piyasaya ve dış ülkelere mal satmadan gelir elde edemez. Gelir elde edemeyen ilde iş gücü oluşmaz, vergi ödemesi gerçekleşmez, ticari hareketlilik olmaz ve üretim yerine hizmet sektörü meydana gelir. Hizmet sektörü ise dış turizm hareketliliğinin dışında aynı ekonomik gelir ile bir ilin maddi kaynaklarının sürdürülmesine zemin hazırlar. Bu durum ise ilin aynı ekonomik güçte kalmasına neden olarak bodur ekonomik tablonun sürdürmesine imkan tanır. Görüldüğü üzere illerin ekonomik gelişmesi için üretim tek ve temel gerçektir. üretimin olması demek ilin kendi insanının istihdam edilmesi demektir. Üretim olması demek maddi açıdan çalışanların ekonomik özgürlüğünün kazanması demektir. Üretim demek refah toplumunun oluşması demektir. Ayrıca üretim bir ilin kentleşmesi demektir. Kentleşme kültür ve toplum üzerinde gelişme yaşanması için vazgeçilmez olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında üretim kişiyi, toplumu ve kentin bütün olumlu koşullara ulaşmasında önemli bir etken olduğu gözlemleniyor. fakat üretimin oluşması için temel bir koşul bulunmaktadır. Bu koşul ise mesken koşulu olmaktadır.
İllerin gelişmesi için üretim nasıl gerekli bir koşul ise üretimin gerçekleşmesi için meskende önemli ve ayrıcalıklı bir koşuldur. Zira il içerisinde belirli bir meslek grubunda yetenekli ve usta kişilerin olmaması söz konusu olabilir. Bu durumda ilin göç alması gerekmektedir. Kente gelen çalışacak personel için vazgeçilmez olarak mesken ihtiyacı oluşacaktır. Ancak meskenlerin az sayıda üretilmesi ve meskenlerin kiralanması ile satılması konusunda değer biçilen fiyatların çalışacak personelin maddi gücünü aşması söz konusu olduğunda ihtiyaç duyulan personelin kente göç etmesi imkansız olacak ve üretim süreçlerinin aksamasına veya gelişmemesi söz konusu olacaktır. Ne yazık ki bu durum Diyarbakır’da en büyük sorun olarak devem ediyor.
Diyarbakır kent genelinde konutların kiralanması, satılması ve yapılmasında büyük sorunlar yaşanıyor. Kiralar ve satış fiyatları değerinden yüksek olarak belirleniyor ve arsa sahiplerinin talepleri yapı firmalarını zor durumda bırakıyor. kimi sanayiciler ise bu durumdan ötürü kente nitelikli personelin göç etmediğini ve göç olmaması nedeni ile üretim tesislerinde çalışacak kişi açığının yaşandığını belirtiyor. Bu durumdan yakınan sanayicisi ve diğer üretim sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar Diyarbakır’ın gelişmesi ve ekonomik refaha kavuşması için biran önce konut sorununun çözülmesinin gerekli olduğunu belirtiyor.
Öncelikle Diyarbakır özelinde düşünülürse çözüm konusunda yapılacak olanlar şu noktaları içerdiği gözlemleniyor: belediyeler ile sanayi, ticaret ve şehircilik il müdürlükleri ortak bir zeminde çözüm arayışı içerisine girmeliler ve sıkı denetim ve yaptırım mekanizması kurmalıdır. Arsa sahipleri yüksek oranda konut hakkı talebinden vazgeçmeli, arsa bedeli kadar konut hissesi almalıdır. Yapı firmaları fahiş kar oranlarından vazgeçmelidir. Yapı sürecinde gerekli olan bütün yapı malzemeleri fabrika üretim sürecinde belirli bir satış oranına bağlanmalıdır. İşçilik ücretlerinde aşırılığa kaçılması engellenmelidir. Diğer yandan kiralık konutların değerinden yüksek fiyatta kiralanmaya çalışılmasının önüne geçilmeli ve değerinden yüksek oranda istenen kira bedellerine ceza uygulanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki ekonomik gelişme olması için Diyarbakır’ın halen devam eden konut sorunu çözülmeden olmayacaktır.
DİYARBAKIR HABERLERİ
25 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
25 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
25 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
25 Haziran 2025EKONOMİ
25 Haziran 2025ASAYİŞ
25 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
25 Haziran 2025