DOLAR 38,2552 0.34%
EURO 43,8333 0.15%
ALTIN 4.075,240,33
BITCOIN 32432890,95%
Diyarbakır
23°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Küresel Güvenlikte Trump Yaklaşımının Muhtemel Yansımaları ve Sonuçları

ABONE OL
16 Mart 2025 23:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL

16 Mart 2025 23:02


Kaynak: MEHMET SABRİ İPEK

Uluslararası güvenlik sistemi Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sonrasında ulus üstü kurumlar ile yeniden kurulmuştu. Kurulan ulus üstü oluşumlar uzun bir süre uluslararası düzenin işlemesinde gerekli olan küresel güvenliğin sürdürülmesinde ve sağlanmasında büyük bir rol üstlenerek halen görevini devam ettirmeye çalışıyor. Ancak kurulu uluslararası sistem Amerikan Cumhuriyetçilerinin temsilcisi Donald J. Trump ve onun ekibi tarafından görmezden gelinmeye başlandı. Her ne kadar da birinci Trump dönemi görece daha sakin geçse bile bu durum ikinci Trump dönemi için söz edilmez biçimde ilerliyor. Çünkü, yaptım olacak, istedim olacak, düşündüğüm olacak, güçlüyüm olacak düzleminden Trump ve ekibi hareket ediyor.

Bu düzlemden hareket eden Trump ve ekibinin politika pratikleri ise uluslararası güvenliğe çeşitli yansımaları oldu. Bunlardan ilki, uluslararası güvenliğin sağlanmasının temel koşulunun şimdiye kadar Rusya ve Amerika’nın başını çektiği batı bloğu arasında karşılıklı anlaşmaya dayanmak ve güven oluşturmanın yerini artık Amerikan Birleşik Devletleri’nin (ABD) önce Amerika düşüncesi nedeni ile oluşan Amerikan güvenliği anlayışının tesisi oldu.

Bu anlayış doğrultusunda ortaya doğal olarak çıkan ikinci gelişme ise kıta Avrupası merkezli önce Avrupa güvenliği düşüncesinin oluşması oldu. Zira geçtiğimiz günlerde İngiltere, Fransa, İtalya ve Türkiye Genelkurmay Başkanlarının Avrupa güvenlik mimarisinin ele alındığı toplantının gerçekleştirilmesi bu durumun inkar edilmez temel kanıtıdır.

Öte yandan yansımalar kadar ABD’nin devlet politikası haline gelmesi beklenen ihtimallerde bulunuyor. Bunlardan ilki, Ortadoğu coğrafyasında askeri, siyasi ve ekonomik kapasitesini harcamak istemeyen ABD’nin bölgeden ayrılmayı düşünmesi ile Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin güç birliği yapma ihtimalinin oluşması ile ortaya çıkacak bölgesel güvenlik anlayışı oluyor.

İkincisi ise ABD’nin, Çin’in ekonomik ve askeri kapasitesinin düşürülmesi ve sarsılması amacı ile alacağı bütün kararların uluslararası çapta ekonomik güvenliğin sorun yaşamasına neden olması yer alıyor. Büyük bir sorun oluşturan bu ihtimal, ekonomik boyuttan çıkıp, askeri ve siyasi soruna dönüşmesi ise beraberinde her iki taraftan olmak istemeyerek kendini soyutlayan ve geçmişteki Bağlantısızlar Hareketi benzeri küçük ölçekli çok sayıda güvenlik oluşmalarının ortaya çıkmasına ve güvenlik oluşmalarının daha fazla parçalanmasına neden olabilir.

Sonuç olarak Trump liderliğindeki Cumhuriyetçilerin söz konusu politika pratiği nedeni ile küresel güvenlik mimarisinin parçalanacağı ve yeni güç merkezlerinin ortaya çıkması ile bölgesel güvenlik oluşumlarının gün yüzüne çıkması bekleniyor. Bu durum çok merkezli güvenlik alanını tesis ederken, ulus üstü kurumların oluşturduğu küresel güvenliğin geçerliliğinin yitirilmesine neden olabilir. Ayrıca bu ihtimal ulus üstü kurumların işlevinin kaybetmesine ve yaptırım gücünün kaybedilmesine zemin hazırlayabilir. Öz olarak ABD’nin önce Amerika düşüncesi nedeni ile dünya artık benzer siyasi, askeri ve ekonomik güce sahip sınırdaş ülkelerin oluşturduğu küçük ölçekli güvenlik bölgelerine bölünmesine zemin hazırlayabilmektedir. Bunun oluşması halinde ise dünyayı iki kutuptan tanımlayan bütün görüşler ortadan kalkacak ve şimdiye değin etkili olan bütün güvenlik kararları geçerliliğini yitirecektir.

Mehmet Sabri İPEK

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.