KESK,Eğitim Sen Amed şubesi,Amed şubeler Platformu üyelerinin katıldığı basın açıklamasına Diyarbakır ve bölge illerinden (KHK) ile işten çıkarılanlar katıldı. AZC Plaza önünde yapılan basın açıklamasını Eğitim Sen Amed 1.nolu şube eş başkanı Saliha Zorlu okudu. Yapılan açıklamada:
”yeniden inşa edilmesi gereken demokrasinin ve toplumsal adaletin konuşulduğu bir dönemdeyiz. Toplumsal barışın önünü açmak, hakikatle yüzleşmek, geçmişin ağır yüklerini taşımamak için atılması gereken önemli adımlardan biri de OHAL KHK’leriyle hukuksuzca ihraç edilen emekçilerin görevlerine iadesidir.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) olarak başından beri söylediğimiz gibi, 15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL in sonuçları sadece darbecilerle sınırlı kalmamış dönemin iktidarının siyasal gündem ve ihtiyaçları doğrultusunda genişleyerek KESK üyesi kamu emekçilerinin de görevinden ihraç edilmesine sebep olmuştur. Askeri veya sivil her türlü darbeye ve antidemokratik -toplum karşıtı uygulamaların tam karşısında yer almış KESK üyelerinin de darbe bahanesi ile görevden ihraç edilmesi aslında siyasi bir intikam girişimi olarak açığa çıkmıştır. Bugün olduğu gibi geçmişte de barışı savunan, adalet için mücadele eden, onurlu bir yaşamdan, emekten yana tavır alan KESK üyelerine uygulanan bu adaletsizlik bir an önce sonlandırılmalıdır.
Bu sürecin en simgesel örneklerinden biri, sadece barışı savundukları için üniversiteden uzaklaştırılan ve kamu görevinden çıkarılan barış akademisyenleri olmuştur. Barış istemek suç değildir. Tam tersine bu ülkenin en temel ihtiyacıdır. ‘’Bu suca ortak olmayacağız’’ bildirisine imza atan akademisyenler toplumun ve akademinin vicdanı olmuştur. Ancak bu vicdan sesi yıllardır iktidar tarafından bastırılmış, üniversiteler susturulmuş, bilimsel özerklik yok edilmiştir. Başta anayasa mahkemesi olmak üzere birçok mahkeme kararı keyfi biçimde uygulanmamış, beraat eden ve görevine iade kararı alanlar dahi görevlerine başlatılmamıştır.
Bugün barış ve demokrasi iddiasında bulunuyorsak bunun gereği de yapılmak zorundadır. Tüm bu hukuksuzluklara, siyasal intikam düzenine ve emekçilere yönelmiş bu zulme son verilmelidir. Sendikal faaliyet yürüttüğü, kadın mücadelesine destek verdiği, düşünce ve ifade özgürlüğü kullandığı için ihraç edilen emekçiler görevlerine iade edilmelidir. Bu iade sadece göreve dönüş değil aynı zamanda toplumun ve kamu vicdanının da onarımı anlamına gelecektir. Çünkü bu üyelerimiz aydınlık bir geleceği, bilimsel özgürlüğü, toplumsal barışı ve eşitliği savunmuşlardır. Ve bugün de açığa çıkmıştır ki bu ülkenin geleceği ancak bu değerler üzerinden inşa edilebilir.
Ohal komisyonu uygulaması ile hukuk yolu uzun bir süre kapalı tutulmuş, 5 yıl sonra açılan hukuk yolu ise yargı üzerinde gelişmiş olan siyasi baskı sebebi ile neredeyse işleyemez duruma gelmiştir. Toplumda gelişen hukuka güvensizlik çeşitli toplumsal problemler ile birlikte derin bir ekonomik krize de yol açmıştır. Yıllardır aşılamayan bu ekonomik kriz emekçileri gün geçtikçe yoksullaştırmış, işsizlik oranının görülmedik düzeylere ulaşmasına sebep olmuştur. Yaşanan toplumsal kaosun iyileştirilmesi için yeniden hukuk zemini tesis edilmeli ve toplumsal adalet için adımlar atılmalıdır. Tüm bunların oluşabilmesi için barış ortamına ihtiyaç vardır.
Hukuki olarak suç teşkil etmeyen siyasi gerekçelerle ihraç edilmiş tüm arkadaşlarımız tüm hakları ile birlikte görevlerine iade edilmelidir.
Hukuksuzca görevinden ihraç edilen son arkadaşımız iade edilene kadar adalet mücadelemiz sürecektir”dedi.
DİYARBAKIR HABERLERİ
17 saat önceDİYARBAKIR HABERLERİ
09 Temmuz 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
09 Temmuz 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
09 Temmuz 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
09 Temmuz 2025EKONOMİ
09 Temmuz 2025ASAYİŞ
09 Temmuz 2025