0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Malatya’nın Arapgir ilçesinde yaşayan 85 yaşındaki Mehmet Gül, kendi çabasıyla öğrendiği enstrümanları çalmayı 65 yıldır ilk gün ki heyecanla devam ettiriyor.
İlçenin Boğazlı Mahallesi’nde yaşayan Gül, 1960’da katıldığı bir düğünde kemana ilgi duyması üzerine enstrüman çalmayı öğrenmeye karar verdi.
Zor şartlar altında biriktirdiği parayı Bursa’da yaşayan ağabeyine gönderen Gül, kısa süre sonra ağabeyinin de desteğiyle ilk enstrümanı olan kemana kavuştu.
Zamanla saz, kemençe, ney ve zurna çalmayı da öğrenen Gül, 1970’lerde 6 arkadaşıyla birlikte müzik grubu kurdu. İlk olarak düğünlerde çalan grup üyeleri daha sonra resmi törenlerde de müzik yapmaya başladı.
Grubun hayatta kalan tek üyesi olan Gül, enstrümanları torunları ve yakınlarına da öğretmek istiyor.
Mehmet Gül, zor şartlarda müzik hayalini gerçekleştirdiğini ve bir daha bırakmak istemediğini söyledi.
Abisinin de desteğiyle müziğe başladığını aktaran Gül, şöyle konuştu:
“Zor şartlarda kendi çabamla müzik öğrendim. Evde ve yaşamda bayağı zorluklar çektik. Evde soba bile yoktu. Hep beraber bir evin içerisinde yaşardık. 20 yaşında müzikle uğraşmaya başladım. Bir düğüne gitmiştim davul zurna çalıyorlardı. Orada onları dinledim ve bu işi yapacağım dedim. Keman, saz ve zurna gibi çalgılarla çok uğraştım. Evimiz düzgün olmadığı için bulduğum herhangi bir yerde çalıyordum. Abim Bursa’da askerdi müzik aletini oradan getirttim. Yavaş yavaş başladım, zaman zaman telleri kırıldı, tel bile bulamadım. O dönem hayvanların bağırsaklarından tel yapardık. Babam saz ve kemençe yapardı. Nasıl yapıyor diye izlerdim. Babam hep ‘başka kimseler heves etmedi ama bu oğlum benden iyi öğrendi’ derdi. Uğraşa uğraşa keman ve zurna da öğrendim. Türkü söyleyen birini görünce taklit edip öğreniyordum.”
 “Bütün köyleri gezer müzik yapardık”
Gül, müzikle uğraşmaya ömrünün yettiği kadar devam edeceğini belirtti.
Kurdukları 6 kişilik grupla birçok resmi ve özel programda müzik yaptıklarını dile getiren Gül, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm bayram ve özel günlerde çalardık. 6 kişilik bir grubumuz vardı. Davul, klarnet, zurna, keman, kemençe ve saz çalan arkadaşlarımız vardı. Grup kurmuştuk, müzik için dışarıya çıkınca 45-50 gün eve gelmezdik. Ben keman çalardım, kuzenlerim vardı. Gruptakiler arasında en çok ben yaşadım. En fazlası 80 yaşına kadar gelebildi ve gruptan bir tek ben kaldım. 1970’lerde kurduğumuz grupla 15 sene müzik yaptık. Bütün köyleri gezer müzik yapardık.”