Eğitimine Hoca Mustafa Âkif Tütenk’in mektebinde başlayan Aytaç, Askerî Rüşdî Mektebi hocalarından rık’a ve sülüs dersleri aldı. Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde resim ve hâk eğitimi alarak kariyerine yönlendirdi. Ancak babasının vefatı üzerine matbaa işleri ile uğraşmaya başladı. İstanbul’a giderek Mekteb-i Hukuk’a kaydolan Aytaç, ailesinin geçim derdine düşmesi nedeniyle eğitimini tamamlayamadan matbaa işlerine yoğunlaştı.
Hat sanatındaki yeteneğiyle dikkat çeken Hamid Aytaç, Nazîf Bey, Kâmil Akdik, İsma’il Hakkî Altunbezer ve Hulûsî Yazgan gibi ustalardan dersler aldı. 1908’de Gülşen-i Ma’ârif Mektebi’nin resim ve yazı muallimliğine atanarak eğitim hayatına devam etti. 1909’da Rüsûmât Matbaası Müdürlüğü’ne geçiş yapan Aytaç, daha sonra Mekteb-i Harbiyye Matbaası’nda hattatlık görevini üstlendi.
Ömrü boyunca birçok matbaa ve dükkân açan Aytaç, uzun yıllar yazı işleri, gravür ve etiket basımı gibi alanlarda faaliyet gösterdi. Eserlerinde “Azmi” mahlasını kullanan sanatçı, daha sonra mahlasını “Hâmid” olarak değiştirdi.
Evlilik hayatındaki sorunlar ve 1960 yılında yaşadığı boşanma sonrasında dükkanını kapatan Aytaç, Reşîd Efendi Hanı’nda mütevâzı bir odada yaşamını sürdürdü. Yaşamının son yıllarını hastalıklarla mücadele ederek geçiren büyük üstat, 18 Mayıs 1982 tarihinde vefat etti. Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilen naaşı daha sonra Şeyh Hamdullah’ın ayakucuna nakledilmiştir. Hamid Aytaç, Türk hat sanatının önemli isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
EKONOMİ
20 saat önceASAYİŞ
15 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
15 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
15 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
15 Ekim 2024EKONOMİ
15 Ekim 2024EĞİTİM
15 Ekim 2024