Avukat Akpınar, yağma suçunun tanımını yaparak, suçu işleyenlerin 6 ila 10 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırıldığını söyledi. Akpınar, “Yağma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesinde düzenlenmiştir. Bir başkasına kendisinin veya yakınlarının hayatına vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malına alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ileride böyle bir senet haline bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. Mağdurun herhangi bir vasıtayla kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale gelmesi de yağma suçunda cebir sayılır. Nitelikli yağma suçunda; yağma suçunun silahla kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle birden fazla kişi tarafından birlikte yol kesmek suretiyle veya konutta, iş yerinde veya bunların eklentilerinde beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı var olan varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla gece vaktinde işlenmesi halinde fail hakkında 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun işlenmesi sebebiyle ağırlaşmış hallerin gerçekleşmesi durumunda ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır” dedi.
“Nitelikli yağma suçuna vücut verecekler”
Trafikte sıkça görülen düğün konvoyunun önünün kesilerek bahşiş istenmesinin örf adet hukukunda yeri olduğunu ancak sadıç ve damadın talebi kabul etmemesiyle birlikte eylemde ısrar edilmesinin nitelikli yağma suçunu oluşturabileceğini aktaran Avukat Emir Akpınar, “Düğün konvoylarının, gelin arabalarının önünü kesmek suretiyle bahşiş talep edilmesi ülkemizde sıklıkla yaşanan örf, adet hukukunda yeri olan bir durumdur. Ancak bahşiş talebinde bulunan kimselerin bahşişi alabilmek adına gelin arabasında bulunan sağdıç, gelin, damat gibi kimselere karşı son dönemlerde cebir, tehdit uygulandığını görmekteyiz. Bunu da yol kesmek suretiyle yaptıkları için yapmış oldukları eylemlerin nitelikli yağma suçuna vücut verebileceğini öngörmekteyiz. Sonuç olarak gelin arabasının önünün kesildiği taktirde, örf ve adet hukuku çerçevesinde herhangi bir mahsur olmamakla birlikte devam eden eylemlerde bahşiş talebinin gelin, damat, sadıç tarafından kabul edilmemesi durumunda bahşiş isteyen kimseler eylemlerine devam etmemelidir. Devam ettikleri taktirde nitelikli yağma suçuna vücut vereceklerdir” ifadelerini kullandı.
EKONOMİ
22 gün önceASAYİŞ
05 Kasım 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
05 Kasım 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
05 Kasım 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
05 Kasım 2024EKONOMİ
05 Kasım 2024EĞİTİM
05 Kasım 2024