DOLAR 38,2552 0.34%
EURO 43,8333 0.15%
ALTIN 4.075,240,33
BITCOIN 32402940,87%
Diyarbakır
23°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Gazze Katliamı Müslüman Olunduğu İçin Duyulmuyor

ABONE OL
23 Mart 2025 22:28
0

BEĞENDİM

ABONE OL

23 Mart 2025 22:28


Kaynak: MEHMET SABRİ İPEK

Uzun bir dönem İsrail ve Hamas arasında devam eden çatışmalar Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald J. Trump’ın Beyaz Saraya geri dönüp başkanlık koltuğuna tekrar oturmasından önce yaptığı açıklama ile zorunlu bir ateşkese dönüşmüştü. Zorunlu ateşkes İsrail ve Hamas arasında rehinelerin karşılıklı olarak serbest bırakılması başta olmak üzere çeşitli konuları da kapsıyordu. Ancak İsrail hükümeti ve Başbakan Bünyamin Netenhayu’nun ABD Başkanı Trump’ı ikna etmesi ve çeşitli bahaneleri uluslararası topluma sunması nedeni ile imzalanan ateşkes anlaşması bozularak uzun süreli ve kalıcı hale gelemedi. Bozulan ateşkes neticesinde İsrail tarafı yeniden Gazze halkına karşı katliam ve soykırım politikalarına başladı.

Ramazan ayında gerekli ve yeteri kadar gıdaya, temiz suya ve yaşamsal koşulların oluşması için elzem olan diğer ihtiyaçlara ulaşamayan Gazze halkı İsrail katliamı ile bu yıl daha fazla kan, gözyaşı ve acı çekmek zorunda kaldı. Bir sahur vakti savaş uçakları ile bombalanan sivillerin birçoğu yaralanırken, 500 kadar kişide hayatını kaybetti. Acı olan ise hayatını kaybeden kişiler arasında onlarca çocuğun olmasıydı. Bu saldırı Gazze’li çocukları hedef aldığı kadar uluslararası toplumu da hedef almıştır. Zira uluslararası antlaşmalar ile çocukların yaşamı ve hakları garanti altına alınmıştır. Ancak bunu yapan İsrail olunca sürekli demokrasi ve insan hakları havarisi kesilen batılı büyük güçler ve ABD’ den herhangi bir ses işitilmez oluyor. Uluslararası antlaşmalar ile çocuk hakları için oluşturulan bütün kurallara uyulması ve saygı gösterilmesi konusunda her zaman öncü olduğunu ilan eden ve ses çıkaran ABD ve büyük bir takım batılı devletler tarafından ses çıkmamasının temel nedeni ise öldürenin İsrail olması, ölenlerin ise Müslüman olmasından kaynaklanıyor. Açıkça bir kez daha şunun altını çizerek vurgulamak gerekiyor. uluslararası sözleşme ve kurallara uyulması zorunluyken bu durumdan terör ve katliam devleti İsrail’i muaf tutan ölen çocukların Müslüman olmasından başka bir şey değildir. Çünkü uluslararası antlaşmalar ve kurumlar Müslüman toplumları ve Müslüman çocuklar için geçerli olacak kadar kıymetsiz değildir.

Ancak bu durumu oluşturan sadece İsrail, Batılı ülkeler ve ABD’nin ikiyüzlü davranışları ve politikaları olmuyor. Kendi çocuklarının haklarının çiğnenmesine ve İsrail bombaları nedeni ile parçalanmasına rağmen ses çıkartamayan, tepki gösteremeyen, karşı duramayan ama her fırsatta Müslüman olduğunu dile getiren sözde Müslüman ülkelerde bu durumun oluşmasında önemli bir rol oynuyor. Batılı güçler kendi çocukları için her yeri yakabilecek kararlılıktayken, Müslüman ülkeler sadece iç siyasal çekişmeler ile bir birleri ile uğraşıp duruyor. Kısmen gücü olan ve kendi ülkesinde refahını sağlayan kimi Müslüman ülkeler ise mevcut güç ve ekonomik gelirini kaybetmemek için batılı efendileri ile iyi geçinmek için İsrail katliamlarına karşı herhangi bir açıklamada dahi bulunamıyor. Hal böyleyken Müslüman toplumların sadece mitinglerde ve meydanlarda bağırmasından başka yapacak bir şeyinin olmaması kaçınılmaz görünüyor.

Müslüman devletlerin içerisinde bulunduğu bu durum ve İsrail gibi katliam devletlerinin yaptıkları ile tarihte daha önce Müslümanlara karşı uygulanan soykırım örneklerinin önüne geçmek için yapılacak tek bir şey kalıyor: Öncelikle Müslümanlık şuuru oluşturulmalıdır. Bu şuur ile bir araya gelen toplumlar devletlerini de Müslümanlık şuuru ile yönetmelidir. Müslümanlık şuuru ile yönetilen devletler kendi halkları ve çocuklarının yaşamını garantiye almak için kendi uluslararası siyasi, askeri ve ekonomik sistemini oluşturmalıdır.

Mehmet Sabri İPEK

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.