DOLAR 34,7999 0.27%
EURO 36,8294 -0.07%
ALTIN 2.942,590,29
BITCOIN 34676171,30%
Diyarbakır

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Diyarbakır’dan İzlenimlerim: Narin Güran cinayeti davası

ABONE OL
10 Kasım 2024 19:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL

10 Kasım 2024 19:59


Kaynak: MEHMET SABRİ İPEK

Türkiye’nin kalbini sızlatan bir olay… Sekiz yaşındaki Narin Güran’ın trajik ölümü üzerine açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır’da gerçekleşti. Duruşma, ülkenin dört bir yanından avukatları, sivil toplum temsilcilerini, basını ve tabii ki Güran ailesinin dostlarını bir araya getirdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Baro başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bu davanın sadece bir cinayet davası değil, toplum vicdanında kapanması güç yaralar açan bir olay olduğunu vurguladı.

 

Üç gün süren duruşmada salon neredeyse nefes alamayacak kadar doluydu; yerel, ulusal ve uluslararası basın mensupları da adalet arayışını kamuoyuna taşımak için oradaydı. Güvenlik güçleri adliyeyi adeta ablukaya almıştı. Duruşmaya katılanlardan biri olarak, mahkeme salonunda tanıklık ettiğim duygular, söylenen sözler ve herkesin yüzündeki gerilim, tüm davanın ağırlığını üzerime bir kez daha hissettirdi.

 

Bu büyük davada, sekiz yaşındaki Narin’in öldürülmesine ilişkin dört sanık, “çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor. Dosyada yer alan 12 şüpheliden dördü sanık olarak bu büyük ceza tehdidi altında; ancak ilk gün sonunda alınan kararla duruşmalar 26 Aralık tarihine ertelendi. Bu ertelenme kararıyla, sanıkların tutukluluk hallerinin devam edeceği de netleşti.

 

Duruşmanın en çarpıcı anları, Güran ailesinin bireylerinin ve sanıkların ifadelerinde saklıydı. Narin’in babası Arif Güran’ın, duruşmaya müşteki sıfatıyla katılması, mahkemede derin bir sessizlik yaratırken, ailenin diğer fertlerinin söyledikleri ise herkesin yüreğini daha da burktu. Narin’in amcası Enes Güran’ın, “Beni yıllarca cezaevine atın, beni Narin’imle suçlamayın” sözleri mahkeme salonunda yankılanırken, annesi Yüksel Güran’ın “Namusuma leke sürdüler. Beni burada asın, beni artık öldürün” ifadeleri, herkesin gözyaşlarını tutamadığı anlardan biriydi. Bu acı dolu sözler, salonda soğuk rüzgarlar estirirken, adalet arayışının ne kadar sancılı ve zorlu bir süreç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

 

Davada sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın itirazları da dikkat çekiciydi. Savunmasında suçsuz olduğunu söylemek yerine, “Ben de suçluyum, itiraz etmiyorum ama bu iddiaları kabul etmiyorum. Üzerime atılanlar iftiradır” sözleriyle, içinde bulunduğu çıkmazı ifade etti. Bahtiyar’ın kendine güvenen, fakat bir o kadar da sessiz bir şekilde suçlamaları reddetmesi, duruşmadaki herkesin gözünü ona çevirdi.

 

Bir çocuk cinayetinin gölgesinde, haklı bir adalet arayışı devam ediyor. 26 Aralık’ta yapılacak duruşmada ne tür kararlar alınır bilinmez; ancak bu dava, adaletin yalnızca hukuki bir çözüm değil, toplum vicdanını onarma çabası olduğunu bir kez daha hatırlattı. Korkunç bir olayın yargılanmasında, küçük Narin’in masum yüzü zihinlerimizden hiç silinmeyecek.

Mehmet Sabri İPEK

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.