TMMOB’a bağlı Şehir Plancıları Odası Yöneticisi Çekdar Taşkıran, kentsel dönüşüm projelerinin mevcut uygulamalarını eleştiren önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle orta hasarlı yapıların yıkımına yönelik politikaları sert bir dille eleştiren Taşkıran, bu tür yaklaşımların kent dışına göç ettirme niyeti taşıdığını belirtti. Taşkıran, “Amasız orta hasarlı yapıları yıkmamın mantığı bana göre, kentin dışında bu bahsettiğimiz alanda yaratılan devasa, mega başka bir alana insanları göç ettirme isteğidir” dedi.
Taşkıran, kentsel dönüşüm projelerinin neden belirli bölgelerde yanlış yöntemlerle başlatıldığını sorguladı. Kaynertepe gibi bölgelerin hedef alınmasının arkasında sosyopolitik nedenler olduğunu ifade eden Taşkıran, “Eski Bağlar dediğimiz bölgede 10 tane mahalle var. Hemen hemen birçok mahallenin yapılaşma biçimi aynı, yapıların mimarlık mühendisliği hizmeti almadığını biliyoruz” dedi. Bu bölgede yaşayan insanların sosyoekonomik durumlarına dikkat çeken Taşkıran, “Neden oradan başlanıyor? Ya da orada bulunan orta hasarlı yapılar neden yıkılıyor?” diye sordu.
Orta hasarlı yapıların yıkımı yerine güçlendirilmesinin önemine vurgu yapan Taşkıran, bu yapıların güçlendirilebilecek ve güçlendirilemeyecek olarak ayrılması gerektiğini belirtti. “Sonuçta güçlendirme maliyetiyle gerçekten bu işin altından kalkılabilecekse, bir zahmet 21. yüzyılda da bunu ölçebilecek teknolojiye sahip olalım” diyen Taşkıran, güçlendirme maliyetlerinin daha düşük olabileceğini ve mevcut barınma probleminin böylece çözülebileceğini savundu. Bu şekilde insanların mevcut barınma alanlarından edilmeyeceğini vurguladı.
Taşkıran, Kaynartepe gibi bölgelerdeki kentsel dönüşüm uygulamalarının dezavantajlı grupları hedef aldığını belirtti. “Bu toplumda dezavantajlı grupların yaşadığı yerler. Bu toplumda sosyoekonomik bakımdan daha düşük gelirli olanlar ve kırsal yaşamdan kentsel yaşama geçerken zaten farklı tür uygulamalara maruz kalan insanlar” dedi.
Kaynartepe’nin riskli alan ilan edilmesinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kolayca gerçekleştirildiğini belirten Taşkıran, bu durumun ciddi nüfusları etkilediğini vurguladı. “Kaynertepe mesela mahalle olarak bir riskli alan ilan edildiğinde, orası güvenlik sebebiyle ilan edilen bir riskli alandı. Ek bir maddeyle ilan edildi. Kentsel Dönüşüm Kanunu’na baktığınız zaman bu maddenin daha sonradan eklendiğini görürsünüz” diyen Taşkıran, bu kararın toplumsal etkilerini sorguladı.
Çekdar Taşkıran, mevcut kentsel dönüşüm politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, daha kapsayıcı ve adil bir yaklaşımla bu projelerin gerçekleştirilmesi çağrısında bulundu. Orta hasarlı yapıların yıkılması yerine, modern teknolojiler kullanılarak güçlendirilmesi ve bu süreçte sosyolojik ve politik etkilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. “Kent sosyolojik bir kavramdır. Beraberinde politize olmuş bir toplum var, politik değerlendirmeler var” diyen Taşkıran, kent planlamasının sadece fiziksel yapıların yenilenmesi değil, toplumsal dokunun korunması ve güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Taşkıran’ın bu açıklamaları, kentsel dönüşüm projelerinin toplumsal ve sosyolojik boyutlarının göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kentsel dönüşüm uygulamalarının daha kapsayıcı ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Taşkıran, mevcut politikaların yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunuyor.
DİYARBAKIR HABERLERİ
26 Ocak 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
26 Ocak 2025EKONOMİ
26 Ocak 2025ASAYİŞ
26 Ocak 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
26 Ocak 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
26 Ocak 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
26 Ocak 2025