Diyarbakır’da iz bırakan bir efsane: Keçi Burcu Hikayesi
Diyarbakır’da iz bırakan bir efsane: Keçi Burcu Hikayesi
Diyarbakır'ın tarihine dair gizemli ve dramatik bir hikaye, Keçi Burcu'nun yanında yer alıyor. Mezopotamya ovasında, yaratıcının en sevdiği şehirde geçen bu olaylar, zaman içinde unutulmaz bir efsaneye dönüşmüş durumda.
Çok eski zamanlarda, Diyarbakır’ın surları örülürken, Dicle ovasından getirilen karpuzlarla mola verilen günlerin izleri hala Keçi Burcu’nun eteğinde duruyor. Ancak, bu güzellikleri ve huzuru bozan bir dönem gelir. Şehir, uzun bir savaşın ardından Mecusilerin elinden kurtulmuş, Hıristiyan Romalılar tarafından fethedilmiştir.
Bu zaferin ardından şehre atanan yeni vali, şehrin tarihi mirasını koruma amacıyla bir karar alır. Mecusilerin tapınak olarak kullandığı Keçi Burcu’nu, bir rahibe manastırına dönüştürmeye karar verir. Ancak, bu kararın altında sadece tarihi koruma düşüncesi değil, aynı zamanda dini atmosferi de muhafaza etme düşüncesi yatar.
Bu manastır, zaman içinde Mecusilerin tapınağından Hıristiyan rahibelerin yetiştirildiği bir mekan haline gelir. Şehrin daimi sakinleri, bu manastıra “Keçik Manastırı” demeye başlarlar. Manastır, Avrupalı kadınların inzivaya çekildiği bir yer haline gelir.
Hikaye, genç bir kız olan Jirme’nin Diyarbakır’a gelmesiyle daha da etkileyici bir hal alır. Jirme, güzelliğiyle dikkat çeker ve bir Romalı askerin gönlünü çalar. Ancak, bu aşkın trajik sonu, halk arasında uzun süre konuşulan bir olaya dönüşür. Jirme ve sevgilisi, askerler tarafından yakalanır ve aşkları zorbalıkla sona erer. Sevgilisi idama mahkum edilir ve Jirme, manastıra hapsedilir.
Jirme’nin manastırda geçirdiği günlerde, aşkı ve geçmişiyle yüzleşir. Ancak, bu trajik hikaye bir kelek festivalinde çarpıcı bir şekilde son bulur. Jirme’nin ailesi, onu geri almamaya karar verir ve genç kızın yaşadığı acı son bulmak üzere kendini manastırın tepesinden atar, hayatına son verir.
Bu olay, şehirde bir ayaklanmaya sebep olur ve Jirme ile sevgilisi, halkın katıldığı büyük bir törenle yan yana gömülür. Ancak, mezarları zaman içinde kaybolur ve tarihi bir sır olarak kalır.
Diyarbakır’ın Keçi Burcu hikayesi, hem tarihi zenginliklere hem de insanların yaşadığı dramatik olaylara dokunan bir efsane olarak hafızalarda yer eder. Bu hikaye, geçmişin izlerini taşıyan surların ardında yaşanan trajedileri ve aşkları hatırlatan bir anı olarak günümüze kadar gelir.
News
