Van’da 2011’de meydan gelen depremlerin hayatlarında büyük yaralar açtığı Ertaş çifti, biyolojik ailesinin terk ettiği minik Elif’e “koruyucu aile” olarak hem onun hem de kendilerinin yaşamını değiştiren bir karara imza attı.
Kentte 2011’de meydan gelen depremde çalıştığı iş yerinin enkazında kalarak omurilik felci olan Yunus (43) ve kendisine her zaman destek olan eşi Zinet Ertaş (31), erkek çocuklarının yalnız kalmaması için ikinci kez çocuk sahibi olmak istedi.
Babanın yaşadığı rahatsızlık nedeniyle doğal yollardan çocuk sahibi olamadıkları için yıllarca farklı illerdeki hastanelerde tedavi gören çift, 5 yıl önce bir kız çocuğuna “koruyucu aile” olmaya karar verdi.
Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne yaptıkları başvuruları kabul edilen Ertaş çifti, biyolojik ailesi tarafından terk edildiği için devlet korumasına alınan üç aylık Elif’in koruyucu ailesi oldu.
Bu sayede ikinci evlat hayallerini gerçekleştirerek anne ve babalık duygusunu yeniden yaşayan Ertaş çifti, depremin acı travmasını evin neşe kaynağı haline gelen şu anda 4 yaşındaki minik Elif sayesinde atlattı.
“Kan bağı değil can bağı önemli”
Koruyucu aile olma başvurusuna ilişkin süreci anlatan anne Zinet Ertaş, minik Elif’i ilk gördüğünde tarif edilemez duygular yaşadığını söyledi.
Üç aylıkken tanıştığı Elif’e anne olmaya karar verdiğinde çok duygulandığını belirten Ertaş, şunları kaydetti:
“Henüz 3 aylıktı, çok güzel gülümsüyordu. Göz göze geldik, ‘beni al’ dercesine bir tebessümü vardı. Orada onu almaya karar verdik. Depremden dolayı oğlumda annelik duygusunu tadamadım. Eşimin durumu bizi çok üzmüştü. Annelik duygusunu Elif ile tattım. Onunla beraber yeniden hayata bağlandık. Şimdi büyüdü, evimizin neşesi oldu. Ondan ayrılamıyorum. Onsuz bir hayatı düşünemiyorum. Ailemizin neşesi, her şeyi. İlk başvurduğumuzda umudumuz yoktu. Aradan bir yıl geçtikten sonra aradılar. Kimsesiz oluşu beni çok duygulandırmıştı. Annesiz olmak gerçekten çok zor. Göz göze geldiğimizde bunu hissettim. İlerde maddi durumum el verirse bir çocuk daha almayı düşünüyorum. Biyolojik çocuğumdan ayırt edemiyorum. Hatta Elif’i biyolojik çocuğumdan üstün görüyorum. Bence kan bağı değil can bağı önemli.”
“Elif ile yeniden hayata tutundum”
Tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşamak zorunda kaldığını dile getiren Yunus Ertaş ise Elif sayesinde hayata sımsıkı bağlandığını ifade etti.
Elif’e ömür boyu anne ve baba olacaklarını vurgulayan Ertaş, şunları kaydetti:
“Depremden bir süre sonra oğlum Birhat dünyaya geldi. Oğlum 9 yaşına gelince kardeşi olmasını istedi. Biz de tedavilere başladık. Bu süre zarfında da koruyucu aile olmaya karar verdik. Başvurularımızı yaptık, bir süre sonra da başvurumuz kabul edildi. Tedaviyi yarıda bırakıp görüşmek için kuruma gittik. Elif henüz 3 aylıktı. Onunla depremde yaşadıklarımızı unuttuk. Yaralarımıza ilaç oldu. Bize sıkıntılarımızı unutturdu. İyi ki Elif bizim. Böyle çocukların sıcak yuvaya, anne ve babaya ihtiyaçları var. Bu yüzden herkesin bu çocuklara yuva olmasını istiyorum. Depremde çok büyük sıkıntılar yaşadık. Depremden sonra uzun süre hastanelerde tedavi gördüm. Biyolojik çocuğumu 40 gün sonra gördüm. Elif ile yeniden hayata tutundum. İyi ki Elif hayatımızda.”
ASAYİŞ
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024EKONOMİ
06 Ekim 2024EĞİTİM
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024