XX. yüzyıl başlarında her ne kadar kayda değer bir ekonomik atılım gerçekleşmişse de
I. Dünya savaşı sürecinde ciddi tahribatlara maruz kalmıştır.Cumhuriyet sürecine henüz geçiş aşamasında Şeyh Said isyanıyla Diyarbakır 7 Mart 1925’de kuşatılacak ve böylelikle bölgedeki yönetim anlayışında güvenlik mülahazaları öne çıkacaktır.
Diyarbakır’da Şeyh Said İsyanı sürecini takip eden aşamada kamuca özel bir yönetim anlayışının uygulaması zorunluluk olarak görülecektir. Bu özel yönetim yaklaşımının sonucu olarak I.Umumi Müfettişliği 27 Mart 1927’de 164 numaralı kanunla kurulmuştur. Umum müfettişliğin yetki alanı ise aynı kanunla Diyarbakır (Diyarbekir)’ın idari merkezde olduğu, Elazığ(El-Aziz), Urfa, Bitlis,Hakkâri, Siirt, Mardin ve Van vilayetleri olarak belirlenmiştir Koçgiri isyanı sonrasında Umum Müfettişlik bölgesine Ağrı’da katılmıştır. Umumi Müfettiş
uygulamasıyla bu teşkilata hükümetin vekili ve bakanların temsilcisi olma görevleri yüklenmiştir. Bölgedeki valilikler ve alt birimleri faaliyetleriyle ilgili verileri müfettişliğe raporlamak ve talep edildiğinde de açıklama yapmakla yükümlü olmuşlardır. Umumi Müfettişler bölgelerindeki ekonomi, iskân, sağlık ve sosyal sorunların ivedilikle aktarılmasından da sorumlu tutulmuşlardır
Osmanlı imparatorluğunda, 1907 nüfus verilerine göre Diyarbekir Vilayetinin nüfusu 394.000 dır.Vilayetin toplam alanı ise 46,8 Km2 olup nüfus yoğunluğu ise kilometre kareye 46,8 kişi olup bu yoğunluk seviyesi 8,4 kişi ile Batı vilayetlerinin gerisinde bir yoğunluğa sahiptir.Ali Emiri Efendi’ye göre ise 1912’de nüfus 619825 kadar olup bunun 123.264’ü Hristiyanlardan oluşmaktadır
Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de nüfusun sayı ve niteliklerini belirlemek üzere ilk olarak 1927 yılında nüfus sayımı yapılmıştır.
Diyarbakır’da nüfus miktarının Osmanlı dönemine göre düşüşü gerçekleşmiş olup, bu durum vilayet sınırların da değişmesinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü Osmanlı idari tasnifinde Diyarbekir Vilayeti Âmid,Harput(Mamuratül Aziz), Siverek, Siirt, Mardin, Midyat ve Nusaybin gibi yerlerden oluşmaktaydı. Diyarbakır merkez ve kazalarındaki nüfus yoğunluğu genel olarak dengeli dağılmakta olup bu dönemdeki nüfus yoğunluğu km2 başına düşen 8.4 kişi ile15 Osmanlı döneminde olduğu gibi yine Türkiye ortalamasının altında bulunmaktadır.
Nüfusun Yaş Ve Cinsiyet Durumu
Nüfus niteliğinde niceliksel olarak yaş dağılımının belirlenmesi çalışma çağındaki potansiyelin belirlenmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu bağlamda vilayetteki nüfusun genel olarak yaş dağılımı aşağıdaki gibidir;
ASAYİŞ
08 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
08 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
08 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
08 Ekim 2024EKONOMİ
08 Ekim 2024EĞİTİM
08 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
08 Ekim 2024