Aşağıkonak mahallesi yakınlarında Göksu Çayı kenarında halk arasında Karaçay denilen bölgededir. Kayalık olan yüksek bir dağ oyularak odalar açılmıştır. 2000 yıl öncesi izlerini taşıyor. Rivayete göre burada Süleyman Ağa adında birinin oturduğundan “Süleyman Ağa Mağaraları” denilmektedir.
Aşağıkonak Mahallesi yakınlarında Göksu Çayı kenarındadır. Süleyman Ağa mağaraları tipinde olup, aynı döneme aittir.
Zerzevan Kalesi, Diyarbakır-Mardin Karayolu üzerinde olup Demirölçek mahallesinin 1,5 km güneyindedir. Çevrenin en yüksek tepesi üzerinde kurulmuştur. Eskiden yer yer 70 metre yüksekliğinde surlarla çevrili olan Kaleden günümüze sadece kalenin ve konutların yıkılmış duvarları kalmıştır. Genel olarak Silifke’deki uzunca burç yerleşimini anmaktadır. Kalede yaşayanların içme suyu ihtiyaçlarını karşıladıkları Diyarbakır-Mardin Karayolu kenarında geçen dereye inen yeraltı tüneli kapanmıştır. İpek yolu üzerinde kurulan bu kalenin karakol görevi gördüğü tahmin edilmektedir. Kalenin ve surların taş boyları 2 metre, dar kenarları ise yarımşar metrelik dikdörtgen bloklardır.
Aktepe mahallesindedir. Osmanlı döneminde kaldığı tahmin edilmektedir. Küllahı olamayan kesme taştan minarenin ait olduğu caminin birkaç kenar duvarı da yanında bulunmaktadır. Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğünce tescili yapılmıştır.
Mardin yolu üzerinde bulunan Göksü Barajının alt kısmında bulunan H. kale mağarası çınarın en büyük ve uzun mağarasıdır. Aynı zaman karşısında bulunan mağara onların bir mahallesinin karşısında olmasından dolayı onların köy ismi olan “jüşnehamke” mağarası olarak da anılmaktadır.
Osmanlı döneminde bölgede başlayan Kürt medrese geleneği günümüzde Çınar ilçesine bağlı olan Aktepe ve Altınakar köylerin de de devam ettirilmiştir. Bu köylerde medrese geleneğinin başlamasıyla beraber imar faaliyetleri de hız kazanmıştır. Günümüze ulaşan Aktepe ve Altınakar köylerindeki, medrese, kasır ve camiler bu dönemde inşa edilen eserlerdir. Bu medreselerde yetişen alimler için ölümlerinden sonra ayrıca türbeler de inşa edilmiştir.
Bu türbelerin bir kısmı çeşitli onarımlarla günümüze ulaşmıştır. Mevcut medreselerde yetişen talebeler Cumhuriyet Döneminde de bu geleneği devam ettirmeye çalışmışlardır. Meydan (Şorşup) köyünde mevcut olan Şeyh Ahmet Camii ve Türbesi bunun en güzel örneğidir. Bu çalışma kapsamında Çınar ilçe sınırları içerisinde tarafımızdan tespit edilen ve daha önce tespiti yapılan tüm kültür varlıkları incelenmiştir.
ASAYİŞ
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024EKONOMİ
06 Ekim 2024EĞİTİM
06 Ekim 2024DİYARBAKIR HABERLERİ
06 Ekim 2024