0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2019 yılında Anayasa Mahkemesi’nin bu bildirinin “düşünce özgürlüğü kapsamı” içinde olduğuna karar vermesine rağmen, akademisyenlerin başvuruları OHAL Komisyonu tarafından reddedildi. İdare Mahkemelerinde yıllar süren süreçler sonucunda verilen iade kararları ise tek tek kaldırıldı. Bir kısmı üniversitelere dönebilmiş olsa da İstinaf Mahkemesi’nin bu kararları bozmasıyla yeniden belirsizlik ve medeni ölüme mahkum edildiler.

Tanrıkulu, bu duruma karşı adalet talebiyle çağrı yaparak, yargının Barış Akademisyenlerinin sorunlarını çözecek bir yekanizma olduğunu vurguladı. Ancak yargının ne Anayasa Mahkemesi ne de Danıştay’ın kararlarını dikkate aldığını, bu nedenle Ankara 13. İstinaf Mahkemesi’nin ve Bölge İdare Mahkemelerinin verdiği kararlarla Barış Akademisyenlerini yeniden medeni ölüme ve belirsizliğe mahkum ettiğini ifade etti.

Bu hak ihlaline karşı ses çıkarmak için toplumu harekete geçirmek adına Tanrıkulu, herkesi birlikte hareket etmeye çağırdı.