Her yıl olduğu gibi bu yılda 11 Mayıs günü anneler günü olarak kutlanıyor. Her ne kadar da kapitalist düzenin bir aldatmacası olsa dahi insan yine de bu güne anlam katmaktan vazgeçemiyor. Çünkü olur olmaz her şeye özel bir gün ilan edilmesinin yanında anneler için de özel bir gün olmaması düşünülemez. Ancak anneler günü derken evrensel ve nesnel bütün değerlere sahip din, dil ve ırk fark etmeden bir gün yaşanması daha yerinde olacaktır. Çünkü batıda anne rolü oynayan ile doğuda anne olan arasında büyük farklılıklar uçurum düzeyinde bulunuyor. Batı merkezli anne kavramı her türlü olumlu etikete layık görülürken, doğuda anne kavramı sadece doğu insanından bir parça olarak tanımlanıyor. Esasında anneler günü yerkürede bütün anneler için geçerli bir durum olmanın ötesinde siyasal, kültürel ve ekonomik egemen güçlerin kendi insanına biçtiği değerin bir tür göstergesidir. Kapitaller bunu bütün dünyaya yayarken sadece ekonomik kazanımlar elde etmek için yaymıştır.
Doğuda anne olmak batıda anne olmak gibi tanımlanmayan bir şeydir. Doğuda anne olmak açlık, zorluk ve savaş açmazında mücadele eden demektir. Doğuda anne demek batılı emperyalistlerin doğu Müslümanlarına ve halklarına dayattığı zulüm mekanizmasına karşı cesaretli ve erdemli bir duruş sergileyen kimse olmak demektir. Tanklardan, uçaklardan atılan bombalara karşı çocuklarına kol kanat germektir doğu annesi demek. Doğuda anne olmak özelliklede Gazze sınırları içinde anne olmak savaşa karşı gelmek barışa kucak açmaktır.
Doğu ve batı arasındaki anne tanımlanmasındaki ayrımcılıklar Gazze katliamlarında tam biçimde görülüyor. Çünkü batılı ülkeler ekim ayında ikinci yılı dolduracak olan soykırım ve katliama karşı destek veriyorlar. Gazze içindeki annelerin katledilmesi, yaralanması ve gözyaşı dökmesi batılı ülke ve sözde medeniyetler için bir anlam ifade etmiyor. Zira Gazze’de ölen batılı devlet ve milletler için anne ve hatta insan dahi sayılmadığı açık bir gerçektir. Gazze’de ölen onlar için birer rakamdan farksızdır. Bu durum özelinde şu denilebilir: anneler günü anneler için değil batılı egemenlerin kendi halkına tanımladığı ve bir gün ve diğer halkların ekonomik olarak sömürüldüğü bir gün olmaktadır. Ayrıca anneler günü diye ifade edilen gün evrensel ve nesnel değerlere sahip olmamaktadır. Bu gün batılı sözde medeniyet ve devletler için öznel ve özel bir gün olarak diğer milletleri ve medeniyetleri dışlayan ayrımcı bir gündür. Şayet anneler gününün nesnel ve evrensel değerleri kapsadığını iddia eden bir ulus ve toplum var ise savaş sırasında dokunulmaz olan sivil kadınların Gazze’de tonlarca bombalar atılarak öldürülmesine cevap vermelidir. Öte yandan batıda yaşanılan anneler günü ile doğuda yaşanan anneler günü batı medeniyetinin faşist yönünün göstergesi niteliğinde olmaktadır. Bir yandan annelerin Gazze’de öldürüldüğü, bir yandan ise annelerin dokunulmaz olduğu bir dünyada hangi anneler gününden bahsedilebilir ki?
Her şeyden önce anne kimliğine, karakterine ve tanımına bütün dünyada saygı gösterilmelidir. Milletler üstü kurumlar ile anneler iyiliğin ve barışın inşacısı, elçisi ve tamamlayıcısı olarak kabul edilerek, milletlerarası antlaşmalar ile din, dil ve ırk ayrımı fark etmeden resmi yollar ile korunmalıdır. Sivil annelerin katledilmesine neden olanlar ağır cezalar ile karşılaşmalıdır. Ancak bu yol ile anne kavramı nesnel ve evrensel bir değer alabilir ve sonrasında anneler günü anlamlı ve işlevsel hale gelebilir. Son olarak bu yıl Gazze’de katledilen anneleri minnetle anmak hepimize düşen görevdir.
DİYARBAKIR HABERLERİ
23 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
23 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
23 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
23 Haziran 2025EKONOMİ
23 Haziran 2025ASAYİŞ
23 Haziran 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
23 Haziran 2025