0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Avrupa’ya kokain girişinin ana kapısı olan Belçika’nın Antwerp limanında açılışı yapılan girişime AB içişleri bakanları, bloğun 16 limanından ve deniz taşımacılığı örgütlerinden temsilciler katılıyor.

AB’nin içişlerinden sorumlu komisyon üyesi Ylva Johansson, basına yaptığı açıklamada “sadece bir limanda çaba gösteremeyeceğimiz aşikar çünkü suçlular hemen başka bir limana geçiyor” dedi.

Avrupa’nın büyük limanları şu anda kazançlı yasadışı ticareti sürdürmek için her şeyi yapmaya hazır yerel mafyaların şiddet eylemleriyle boğuşuyor.

Bu gruplar arasında Hollanda’da Fas kökenli suç çeteleri, Belçika’da ise Arnavut ve İtalyan mafya halkalarıyla bağlantılı olanlar bulunuyor.

Taktikleri arasında liman işçilerine, liman görevlilerine, kamyon şoförlerine, gümrük ve polis memurlarına rüşvet vermek ya da baskı uygulayarak adamlarının uyuşturucu sevkiyatlarını ele geçirmelerine izin vermek de var.

Latin Amerika’dan gelen kokain Avrupa pazarına akın ediyor.

Antwerp’te yıllık ele geçirilen uyuşturucu miktarı da artıyor, bu geçen yıl 116 tona ulaştı. Rakip gruplar kazançlı yasadışı ticaretin kontrolü için yarışırken şehir sık sık çete şiddetiyle sarsılıyor.

Johansson, “Kokain yakalamaları hızla artıyor ve yeni rekorlar kırıyor. Ama aynı zamanda sokaktaki fiyatın da düştüğünü görüyoruz. Bu da çok fazla kokain olduğu anlamına geliyor” dedi.

İsveçli komiser, Antwerp’teki narko-çete faaliyetlerindeki artışın Hollanda’nın Rotterdam limanındaki güvenlik baskısını takip ettiğini belirtti.

Antwerp kaçakçılığa karşı kendi çabalarını arttırırken, Ylva Johansson, “öyle görünüyor ki artık (suç grupları) daha küçük limanlara da geliyorlar, örneğin İsveç’teki Helsingborg’a daha fazla uyuşturucu geldiğine dair göstergeler var. Yani adapte olmakta çok hızlı görünüyorlar” dedi.

Kolombiya limanlarında güvenliğin artırılması çetelerin, Kolombiya ve Peru’da üretilen kokainin Avrupa’ya ana ihracat merkezi haline gelen Ekvator’daki Guayaquil’e yönelmesine yol açtı.

Avrupa Birliği’nde gümrük servisleri tarafından ele geçirilen uyuşturucunun yaklaşık yüzde 70’i bloğun limanlarında yapılıyor.

Johansson, bunun sadece polis ve gümrük hizmetleri arasında değil aynı zamanda limanlardaki özel operatörlerle de daha fazla işbirliğine ihtiyaç olduğunu gösterdiğini söyledi.

Yolsuzluğun limanlarda yayılma riskinin, merkezlerdeki yasal faaliyetleri tehdit ettiğini ve buradaki özel şirketler için “büyük bir risk” yarattığını belirtti ve ekledi: “Kimse bunun olmasını istemez. Dolayısıyla korunması gereken çıkar da budur.”

Limanlar ittifakı, uyuşturucu akışının haritasını çıkarırken ve suç çetelerini ortadan kaldırırken bilgi paylaşımını ve işe yarayan modelleri artırmayı amaçlıyor.

Çetelerin uyarlanabilirliği, odak noktasının sadece Latin Amerika’dan gelen konteynerler olamayacağı anlamına geliyor.

Johansson, kaçakçıların uyuşturucu sevkiyatlarını Batı ve Kuzey Afrika’ya da gönderdiklerini ve buradan küçük teknelere yüklenen uyuşturucuların çoğunlukla İspanyol limanlarına gittiğini söyledi.

Kokain ticaretini engelleme mücadelesinin yanı sıra sentetik uyuşturucularla ilgili endişeler de artıyor.

Antwerp’teki lansmana katılan Fransa İçişleri Bakanı Gerard Darmanin, ecstasy, amfetaminler, MDMA gibi bu uyuşturucuların “yeni Avrupa suç şebekelerine yol açtığını” söyledi.

Fentanilin Avrupa’da büyük bir sorun haline gelmemesi için ortak bir strateji oluşturulması çağrısında bulundu.

Genellikle Çin’den yasal olarak ithal edilen kimyasal maddelerden üretilen bu sentetik opioid, her yıl on binlerce aşırı doz vakasının kaydedildiği ABD’de bir bela haline gelmiş durumda.

Johansson, şu anda Avrupa’da fentanil kullanımının “hala çok düşük bir seviyede” olduğunu söyledi. Ancak Johansson, diğer birçok sentetik uyuşturucunun AB içinde üretildiğini ve üretimin büyük bir kısmının kaçakçılar tarafından dünyanın diğer bölgelerine ihraç edildiğini belirtti.

Johansson, “AB’de her yıl 400 laboratuvarı ortadan kaldırıyoruz. Dolayısıyla bu beni gerçekten çok endişelendiren bir şey” dedi.